Türkiye’nin ilk kamu katılım bankası unvanını taşıyan Ziraat Katılım yeni ürünler geliştirerek müşterilerinin ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap vermeyi hedeflemektedir.
Hüseyin AYDIN
Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli paydaşlarımız,
2017 yılı, dünyada iktisadi faaliyetin hız kazandığı, senkronize bir büyümenin kaydedildiği bir yıl oldu. Tüm bunlar, küresel ticarete olumlu olarak yansıdı ve ülkeler 2017 yılında ihracatlarını artırdılar. Ülkemizde de 6 sektör, tüm zamanların ihracat rekorunu kırmayı başardı.
Genel itibariyle düşük seyretmekte olan küresel enflasyonda yükselme eğilimi olduğu gözlenmekle birlikte, bazı ülkeler enflasyon hedeflerini tutturmuş bazıları ise hedeflerine yaklaşamamıştır. Hammadde fiyatlarında gözlemlenen toparlanma üreticilerin girdi maliyetlerini etkilerken, tüketici fiyat seviyeleri üzerinde enflasyonist baskılar daha sınırlı kaldı. Hammadde fiyatlarındaki artış başta petrol üreticisi ve ihracatçısı ülkelerin gelirlerini destekleyici nitelikliydi ve bu durumun da kamu maliyelerini olumlu etkilediği gözlendi. Enflasyonist baskıların yoksunluğu, merkez bankalarının genişlemeci para politikalarını sürdürmesini sağladı. Bunun da risk iştahının güçlenmesinde etkili olduğunu ve gelişmekte olan ülke piyasalarına sermaye akımları olduğunu gözlemledik. Ülkemiz piyasaları da uluslararası yatırımcılardan, 7,3 milyar ABD Doları devlet tahvili alımları, 3,2 milyar ABD Doları hisse alımları olmak üzere toplamda 10 milyar ABD Doları’nın üzerinde kaynak sağlamayı başardı.
20 trilyon ABD Doları hasılaya yaklaşan dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de Fed, küresel ekonomideki güçlenmeye bağlı olarak faiz hadlerini artırmayı sürdürdü. Bir yandan da 4,5 trilyon ABD Doları tutarına ulaşan bilançosunu küçültme işlemini uygulamaya koydu. Fed, piyasaya bir buçuk senelik bilanço daraltma takvimi açıkladı. Böylece 2019 yılı başında Fed bilançosunun halen 4 trilyon civarında büyüklüğe sahip olacağı anlaşıldı. Dünya borsaları, yaklaşık olarak ortalama %20 büyüme kaydederken, Borsa İstanbul da 2017 yılında %50’ye yakın bir artış kaydetti.
Avrupa Merkez Bankası ECB ise “daha düşük miktarda, ancak daha uzun süre” yaklaşımını benimsemeye devam etti. Enflasyonist baskının olmadığı ECB, varlık alım programında miktarı azaltırken süreyi uzatmayı tercih etti. Avrupa’da yumuşayan siyasi konjonktür, iktisadi faaliyeti olumlu etkiledi. Avrupa’da güven endeksleri 2000 yılı sonrasının en üst seviyelerine ulaştı. İstihdam artışı, uygun finansman koşullarıyla birleştiğinde Avrupa ekonomisi 2017 yılında kriz sonrasının en yüksek büyüme hızına ulaştı. Bu durum, Avrupa’nın en büyük ticaret ortağımız olması itibarıyla bizi de olumlu etkiledi.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin, “bir yol, bir kuşak” projesiyle küresel sisteme entegrasyon sürecini devam ettirdi. Büyüme modelini değiştiren, yatırımlar yerine tüketimi odağa alan Çin, finansal istikrara öncelik verdi ve küresel ekonomideki riskleri dengeledi. Türkiye de, bu çerçevede Kars – Tiflis-Bakü demiryolu hattını hizmete açtı.
Elverişli yurt dışı koşullarına ilaveten, hükümetin açıkladığı “İstihdam Seferberliği” programıyla 1 milyonun üzerinde vatandaşımıza iş imkânı sağlandı. İşsizliğin düşürülmesi, ülke ekonomisinin kalkınmasına, kamu maliyesine ve bankacılık sektörünün aktif kalitesine olumlu yönde tesir etti. Sanayi ve üretime öncelik veren Kredi Garanti Fonu programıyla teminat sorunları nedeniyle finansmana ulaşamayan ağırlıklı olarak KOBİ müşterilerine finansman sağlandı. Hane halkının yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlayan çeşitli beyaz eşya ve dayanıklı mallarda vergi oranlarındaki indirimler de iç talebi destekledi.
Yurt dışı koşullar, içeride doğru politikalarla birleşince Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yılın üçüncü çeyreğinde %11,1 oranıyla rekor seviyeye ulaştı.
2017 yılında Türk bankacılık sektörü, yüksek aktif kalitesi ve güçlü öz kaynak yapısı ile istikrarlı büyümesine devam etmiş bulunmaktadır. Sektörün verimliliğini artırmak konusunda mesafe almakta olduğu görülmektedir. Ayrıca, bankacılık sektörü uluslararası piyasalardan başta sendikasyon olmak üzere sermaye ve sermaye benzeri kredi imkânlarına rahatça ulaşabilmekte ve etkin kullanabilmektedir. Kredi Garanti Fonu kefaleti ile kullandırılan krediler ve bireysel kredilerdeki ivmelenme ile bankalarımız krediler yoluyla ekonomimizin büyümesine destek sağlamıştır.
Katılım bankacılığı sektöründe, etkin kaynak teminini stratejik öncelik olarak belirlemiş bulunuyoruz. Bankacılık sektöründe katılım bankacılığının payını artırmanın yanı sıra uluslararası piyasalarda da ülkemizin katılım bankacılığı pazar payını büyüterek iç ve dış tasarrufların ekonomiye kazandırılmasını hedefliyoruz.
Türkiye’nin ilk kamu katılım bankası unvanını taşıyan Ziraat Katılım yeni ürünler geliştirerek müşterilerinin ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap vermeyi hedeflemekte; “Katılım bankacılığının, finans sektöründeki payının artmasını sağlayarak büyümek” ana stratejisini sürdürmektedir. Bu doğrultuda hızlı şekilde şubeleşmesine de devam ederken verimlilik odaklı çalışmayı ve sektördeki etkinliğini artırmayı prensip edinmiştir.
Ziraat Katılım’ın 2017 yılı performansına katkıda bulunan çalışanlarımıza, bizi tercih eden müşterilerimize şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına şükranlarımı sunarım.
Paydaşlarımızı sürekli desteği ve tercihi, Ziraat Katılım’ın misyonuna yolculuğunu yeni başarılarla taçlandırmasını sağlayacaktır.
Saygılarımla,
Hüseyin AYDIN
Yönetim Kurulu Başkanı