
Bankamız; stratejisinden felsefesine ve pratikteki uygulamalarına kadar sürdürülebilirlikle örtüşen, tüm paydaşlarını gözeten, adil, etik, katılımcı ve paylaşımcı katılım finans prensiplerine göre faaliyet göstermektedir.
Değerli paydaşlarımız,
Küresel dönüşüm ve iklim krizi
Covid-19 pandemisinin tetiklemesi ile hızını artıran küresel ölçekli dönüşüm, tedarik zincirlerindeki kırılmalar, enerji krizi, Türkiye’ye komşu coğrafyalardaki çatışmalar ve küresel enflasyon dalgası ile günümüze uzanmıştır. Küresel iş ve finans sisteminin ulaştığı yüksek entegrasyon, ileri dijitalleşme, yapay zekadaki hızlı gelişim ve pek çok sektörü etkileyen teknolojiler bu dönüşümün devam edecek bir döngü olduğunu işaret etmektedir.
İklim krizi ve dünya ölçeğinde izlenen yıkıcı etkileri, önümüzdeki dönemin küresel görünümüne şekil verecek diğer bir dinamik olarak karşımıza çıkmaktadır.
İklim krizinin çözüm reçetesi olarak görülen ve Ülkemizin de paydaşı olduğu Paris İklim Anlaşması, iklim krizinin önüne geçmek için küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 2 derece ile sınırlandırılmasını, mümkünse 1,5 derecenin altında tutulmasını öngörmektedir.
İklim krizi ile mücadelenin odağı olarak belirlenen bu sıcaklık artış sınırlaması, düşük karbonlu bir ekonomiye geçişi gerektirmektedir. Ancak son dönemde çok sayıda ülke alternatif yeşil kalkınma politika ve stratejileri oluşturmuş, özel sektör oyuncuları emisyon azaltımıyla beraber; karbon nötr hedef ve taahhütleri ilan etmiş ve yoğun küresel iş birliği çabaları geliştirmişse de gerçekleştirilen ölçümler, elde edilen sonuçların hedeflenen sınırlamadan uzakta olduğunu ortaya koymaktadır.
İklim krizi, dış ortamın sunduğu ve süreklilik arz eden değişimlerin en önemli ve uzun vadeli sonucudur. Doğanın gücü ve bu güç karşısında insanoğlunun çaresizliği dikkate almamız gereken önemli bir sinyaldir. Bu uyarı aynı zamanda bizlerin gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya devretme sorumluluğumuza da işaret etmektedir. Bu kapsamda tanımlanan iklim riskleri ise finans kurumları başta olmak üzere finansal hizmet sağlayıcılar açısından büyük önem kazanmış ve çevresel boyutta finansal aktörlerin sorumluluklarının sınırlarını belirlemektedir.
Sektörümüzün konumu ve ödevi
Finans kurumlarının, ofis aydınlatması için ve BT sistemlerinde tükettiği elektrik enerjisi ve ulaşımda harcadıkları yakıt dikkate alındığında; sınırlı miktarda sera gazı emisyonu ürettikleri görülmektedir. Buna mukabil, müşterilerin gerek ticari gerek yatırım faaliyetleriyle ilişkili olarak finanse edilenlerin emisyonları düşünülecek olursa bu tablo önemli oranda değişmektedir. Konuyla ilgili açıklama yapan kurum ve varlık yöneticilerinin verileri incelendiğinde, finanse edilen müşterilerin emisyonlarının kendi operasyonel emisyonlardan çok daha yüksek olduğu gözlenmektedir.
Finanse edilen emisyonlar artık iklim bilincine sahip finansörler, derecelendirme kuruluşları ve artan sayıda müşteri tarafından çok daha fazla irdelenmekte ve alınan kararlarda belirleyici olmaktadır. Bu alana odaklanan kurumlar, maliyet tabanları, piyasa itibarları ve hızla gelişmekte olan çevre bağlantılı mevzuat risklerinin yönetilmesi alanlarında bir adım öne geçmekte ve rekabetin değişen sahnesinde öncü bir rol oynamaktadır. Diğer taraftan iklim bilincine sahip yatırımcılar, belirli koşulları yerine getirip daha az maliyetli kaynaklara ulaşma imkanına da sahip olabilmektedir.
Küresel iklim krizi ile mücadelenin iddia sahibi bir paydaşı olmaya hazırlanıyoruz.
Ülkemizin ilk kamu sermayeli katılım finans kurumu Ziraat Katılım, 2022-2023 döneminde sürdürülebilirlik ve ÇSY kavramlarının içselleştirilmesi adına attığı kararlı ve büyük adımlarla küresel iklim krizi ile mücadelenin paydaşı olduğunu ilan etmiştir.
Yönetsel çerçevede gerçekleştirdiğimiz çalışmalar; Sürdürülebilirlik Yönetişim Yapısının oluşturulmasını, ÇSY konularıyla ilgili süreçlerin hızla uygulanmasını ve sürdürülebilirlik politikalarımızın ilanını içermektedir. Bankamız; stratejisinden felsefesine ve pratikteki uygulamalarına kadar sürdürülebilirlikle örtüşen, tüm paydaşlarını gözeten, adil, etik, katılımcı ve paylaşımcı katılım finans prensiplerine göre faaliyet göstermektedir. Bu kimlik bize çok değerli bir pencere açarken, ÇSY kriterlerinin yanı sıra katılım finans prensiplerinin temel taşlarından olan sürdürülebilir ve sorumlu yatırım (SRI) kavramını da rehber almamıza imkân sağlamakta bize değerli bir kaldıraç sunmaktadır.
Ziraat Katılım, önümüzdeki kısa, orta ve uzun vadede bu bağlamdaki çalışmalarını yoğunlaştıracak; Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefine uygun, doğrudan ve dolaylı emisyonlarını kademeli azaltma ve son tahlilde sıfırlama noktasına doğru ilerlemeyi hedeflemektedir
Geleceğe dair
Sürdürülebilirlik başlığında üstlendiğimiz misyonun zorluklarının farkında bir tutum sergiliyor, önümüzdeki dönemin getireceği olumlu ve olumsuz gelişmeleri dikkate alıyoruz.
Sürdürülebilirlik alanında çok çalışmamız ve kapasitemizi sürekli geliştirmemiz gereken bir dönemdeyiz. Ziraat Katılım’ın faaliyete başladığı tarihten itibaren gösterdiği etkileyici büyümeyi sağlayan insan kaynağımız, bu alanın mimarları olacaktır. İnsan kaynağımızı, yönetsel yapımızı ve süreçlerimizi küresel Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ve ÇSY gündemlerine uygun olarak güncelleyerek sürdürülebilir finans alanındaki kapasitemizi geliştirmeye ve ortaya koyacağımız pozitif etkimizi artırmaya kararlıyız.
Hedeflerimize ulaşmak için ihtiyaç duyduğumuz enerji, paydaşlarımızın desteğinde temellenmekte, müşterilerimizin ürün ve hizmetlerimizle olan güçlü bağında ve çalışanlarımızın özverili mesaisinde perçinlenmektedir.
İlk sürdürülebilirlik raporumuzu paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, sürdürülebilirlik raporlamasına Cumhuriyetimizin 100. yılını milletçe coşkuyla kutladığımız 2023 yılında başlamış olmanın bize ayrı bir gurur vesilesi teşkil ettiğini de belirtmek istiyorum.
Bu vesileyle şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına değerli mesaileri ile Ziraat Katılım’a her yönüyle değer katan personelimiz başta olmak üzere; müşterilerimize, tedarikçilerimize ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Alpaslan ÇAKAR
Yönetim Kurulu Başkanı