2023 SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU FAALİYET RAPORU PERFORMANS GÖSTERGELERİ GRI İÇERİK ENDEKSİ SASB ENDEKSİ
GENEL MÜDÜR İLE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ÇSY ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Küreselden yerele ekonomik aktörlerin dayanıklılıklarının ve sürdürülebilirliklerinin sınandığı bu zorlu sınavın sonuna yaklaşıldığına dair düşünceler günümüzde ağır bassa da önümüzdeki birkaç yıllık sürecin, dikkatle yönetilmesi gereken bir dönemi işaret ettiği yadsınamaz bir gerçektir.

S

Dayanıklılık ve sürdürülebilirlik son dönemde büyük önem kazanan iki kavram. Bu iki konu ekseninde günümüz piyasalarına dair görüşlerinizi bizlerle paylaşır mısınız?

C

Covid-19 pandemisinin araladığı değişim kapısı, hayatımızın tüm eksenlerinde öngöremediğimiz ölçüde bir değişimi tetiklemiştir. Küresel bir sağlık krizi olarak sahne alan bu süreç; zaman içerisinde ekonomi, üretim, tedarik, dijitalleşme ve günlük hayatı derinden etkileyen ve değiştiren bir itici güce dönüşmüştür.

Geriye kalan beş yıla yakın sürede, hükümetler ilk aşamada salgının kısıtlayıcı sonuçları ile mücadeleye odaklanmış; ekonomik döngünün kesintiye uğramaması için tarihte görülmemiş ölçekte destek ve hibe programları uygulamışlardır. Ancak piyasaların doğası gereği uygulanan genişlemeci politikalar bir süre sonra dünyanın çoğu bölgesinin enflasyonist bir sürece girmesine yol açmıştır. Bu yeni senaryoda çoğu ülke otoritesi yön değiştirerek, fiyatlar seviyesinde gözlemlenen anormalliklerin telafisi amacıyla sıkılaştırıcı politikalara başvurmuştur.

Küreselden yerele ekonomik aktörlerin dayanıklılıklarının ve sürdürülebilirliklerinin sınandığı bu zorlu sınavın sonuna yaklaşıldığına dair düşünceler günümüzde ağır bassa da önümüzdeki birkaç yıllık sürecin, dikkatle yönetilmesi gereken bir dönemi işaret ettiği yadsınamaz bir gerçektir.

Bu bağlamda not düşmemiz gereken son ve en önemli nokta yaşadığımız iklim krizidir. İnsan eliyle yürütülen faaliyetlerin bir sonucu olduğu bilimsel olarak ortaya konmuş küresel ısınma ve iklim krizinin yıkıcı sonuçları, gezegenimizin hemen her yerinde önceki dönemlere nazaran daha güçlü hissedilmektedir.

Zaman, hızlı ve gerçekçi aksiyon zamanıdır. Tüm aktörlerin, iklim krizi ile mücadeleye pragmatik ve reel katkı sunacak çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Bu hususta çalışmaların da bu yönde şekillenmesi gerekmektedir.

S

2023 yılında BAE’nde toplanan COP28 toplantıları bir ilke tanıklık etmiş "Fosil yakıtlardan" çıkış, BM iklim müzakerelerinin 30 yıl önce başlamasından bu yana ilk defa COP'un resmî sonuç bildirgesinde yer almıştır. Bu doğrultuda güncel gelişmelere dair görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?

C

Öncelikle şu noktadan başlamak doğru bir tespit olacaktır. COP28’de paylaşılan bilimsel veriler, Paris Anlaşması’nın üzerinden geçen süre içinde gerekli adımların atılmasında henüz istenilen seviyeye ulaşılamadığını göstermiştir. Karşı karşıya olduğumuz sorunların çözümü çok boyutlu, bütüncül ve senkronize olarak hareket edilmesini gerektirmektedir. Ekonomik, çevresel ve toplumsal sorunları tek başına bir kurumun çözmesi mümkün olmadığı gibi, 17. SKA’nın önerdiği şekilde yakın ve sinerjik iş birliklerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Bugün geldiğimiz noktada uzun süreli, stratejik ve planlı çalışmalarla kalıcı çözümler geliştirmek durumunda bulunmaktayız. Bu açıdan sivil toplumun önemi de gün geçtikçe artmaktadır. Yüzyılımızda sivil toplum kuruluşlarının giderek ön plana çıkacağı ve bu alanda çaba sarf eden kişi ve kurumlara daha fazla sorumluluk düşeceği bir gerçektir.

COP28 hakkında sözünü ettiğiniz bu gelişme oldukça önemlidir. Fosil yakıt çağının son bulması veya en azından oransal kullanımının hızla aşağı çekilmesi büyük önem arz etmektedir. Son ölçümler, dünyanın ortalama ısısının endüstrileşme öncesi döneme oranla 1,4°C artmış olduğunu ortaya koymaktadır.

COP28 görüşmeleri, kırılgan ülkelerin iklim etkileri nedeniyle karşı karşıya kaldıkları ve giderek ağırlaşan kayıp ve zararlarının tazmini için yeni bir fonun kurulmasına yönelik çalışmaların somutlaşmasına tanıklık etmiştir. Bunu da önemli bir kazanım olarak değerlendiriyoruz.

COP28’in önemli bir diğer kazanımı, her beş yılda bir ilerlemeyi değerlendirme ve daha güçlü iklim eylemini harekete geçirme mekanizması olarak kurgulanan Küresel Durum Değerlendirmesi olmuştur. Bu çalışmaların, 2025'te yapılacak bir sonraki ulusal katkı beyanları (NDC'ler) için yönlendirme sağlayacağı düşünülmektedir.

Toplantılarda; resmi müzakerelerin dışında metan emisyonlarının azaltılması, çok önemli olduğunu düşündüğümüz daha sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşturulması, ormanların korunması ve daha fazlası için yeni taahhütler alınmış ve ilerlemeler kaydedilmiştir.

Ziraat Katılım ÇSRD’yi uygulamaya alarak gerek hissedarı gerek paydaşları için sorumlu gelir üretme prensibi ile uyumlu değer üretmeye ve Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğine daha çok katkıda bulunmaya kararlıdır.

S

Hızlı ve sağlıklı bir büyüme performansı üreterek 9. yılını geride bırakmış bir katılım finans kurumu olarak dayanıklılık ve sürdürülebilirliğin kurumunuz için ne anlama geldiği hususunda neler söylemek istersiniz?

C

Türkiye’de katılım finans sektöründe kurulan ilk kamu katılım finans kurumuyuz.

2023’te 160. yaşını kutlamış bulunan ve coğrafyamızın en köklü ve en güçlü markası Ziraat Bankası’nın iştirakiyiz.
Misyonumuz gereği katılım finans prensiplerinin, etik değerlerinin ve sosyal sorumluluğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle; küresel standartlarda sürdürülebilir kârlılık ve verimlilikle faaliyet göstermek, aynı zamanda müşteri memnuniyetini gözeten ve son tahlilde finansal erişimi kolaylaştıran bir katılım finans kurumu olmak için çalışıyoruz.
Bu bağlamda hedefimiz; Türkiye’nin yanı sıra yakın bölgelerde de katılım finans prensiplerine güç veren, sürekli değer üreten, her aşamada paylaştıkça daha fazlasını müşterilerine öneren, evrensel, saygın ve lider bir katılım finans kurumu olmaktır.

Ana stratejilerimiz; Odaklı Büyüme, Sürdürülebilir Kârlılık, Yetkinlik Dönüşümü, Katılım Finans Prensipleri ve Tarım Bankacılığı’dır. Bu stratejilerimizin üretkenliğini ve başarısını, kurumsal iş hedeflerimiz ile örtüşen tercihleri yapabilen ve kararları icra edebilen yetkinlikteki çalışanlarımıza borçluyuz. Bu döngünün diğer ucunda; katılım finans prensiplerine tam uyumlu ürün, hizmet ve çözümlere kolay erişilebilir ve pratik tüketilebilir çağdaş hizmet formatlarında ulaşabilen mutlu müşteri kitlemiz yer almaktadır.

Bir katılım finans kurumu olarak, müşterilerimizin finansal geleceklerini inşa etmeleri noktasında önemli bir sorumluluk taşıdığımızın bilinciyle hareket ediyor ve geleceğe dair atılımlarımızı hayata geçiriyoruz. Bunu sürdürülebildiğimiz ölçüde dayanıklı ve güçlü olacağımıza inanıyoruz.

Bu büyük fotoğrafta, kurulduğumuz günden bu yana ajandamızda yer alan sürdürülebilirlik sürekli üst sıralara doğru yükselmektedir. Bir finansal hizmet sağlayıcı olarak sürdürülebilirlik alanında ürettiğimiz çıktılarımızın, operasyonel faaliyetlerimizden çok değer zincirimizin halkaları boyunca vücut bulduğunu biliyoruz. Bu değer zincirinin en önemli halkası ise kaynak aktarma faaliyetlerimiz olup, bu alanı en çağdaş metotlarla yönetmeye odaklıyız.

S

Son iki yılda Bankanız sürdürülebilirliğin içselleştirilmesi, ilgili süreçlerin yapılanması ve SKA bağlantılı ürün ve hizmetlerin sunumu konusunda önemli projelere imza attı. Bu bağlamda bizimle neler paylaşmak istersiniz?

C

Ziraat Katılım’da son iki yılda sürdürülebilirliğin içselleştirilmesi, ilgili süreçlerin finans döngüsüne monte edilmesi ve en önemlisi personelimizin sürdürülebilirlik ve ÇSY konularındaki kapasitesinin geliştirilmesi adına farklı projeleri hayata geçirdik. Yeri geldiğinde konunun uzmanı danışmanlardan destek aldığımız bu süreçte, gerek üyesi olduğumuz Ziraat Finans Grubu’nun benimsediği sürdürülebilirlik çatı politikası ve yaklaşımları gerek uluslararası katılım finans prensipleri en iyi uygulamaları bize kılavuzluk etmiş ve ilham vermiştir.

Bu bağlamda, sürdürülebilirliğin Yönetim Kurulumuzun himayesinde en üstten tabana kadar tüm organizasyonumuzda yer bulması için çalıştık. Sürdürülebilirlik Komitemizi, ilgili pozisyonları, iş tanımlarını ve planlamalarımızı hayata geçirdik.

Bu sürecin en önemli bölümü ise sürdürülebilirlik çalışmalarımızın olumlu etkisini ortaya koyacağımız SKA bağlantılı ürünlerimizin tasarlanması ve müşterilerimizin kullanımına sunulması olmuştur. Raporumuzun farklı bölümlerinde ele alınan bu çalışmalar sonucunda, raporlama döneminde Ziraat Katılım’ın ürün ve hizmet yelpazesine 8 adet SKA bağlantılı ürün eklemiş bulunuyoruz.

Bireysel müşterilerimize yönelik Yeşil Ev Konut Finansmanı, Yeşil Taşıt Finansmanı, Bireysel Enerji Verimliliği ve Enerji Verimliliği Yönetim Finansmanı ile kurumsal müşterilerimize yönelik GES, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve atık su yönetimi konulu finansman paketleri, Ziraat Katılım’ın sürdürülebilirlik yolculuğunda değerli bir kilometre taşı olarak yerini almıştır.

S

Bankaların kaynak kullandırdıkları projelerin sürdürülebilirlik riskleri adına taşıdıkları sorumluluklar son dönemde büyük önem kazanmıştır. Bu alanda elde edilen başarı, bankaların sürdürülebilirlik endekslerindeki sıralamasından temin edecekleri yeşil finansmanın maliyetine kadar çok sayıda konuyu etkilemektedir. Bu konudaki düşüncelerinizi bizlerle paylaşabilir misiniz?

C

Çok önemli bir noktaya değindiniz. İklim krizi ile mücadelede başarıya ulaşılması için tüm ekonomik aktörlerin elini taşın altına koyması gerekmektedir.

Katılım finans kurumlarının liderleri arasında yer alan kurumumuz, 2023 yılında kaynak aktarma faaliyetlerindeki çevresel ve sosyal riskleri belirlemek, planlamak ve proje sahibi ile iş birliği içerisinde yönetmek amacıyla ÇSRD (Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme) metodolojisini, katılım finans prensiplerine tam uyum sağlayacak bir biçimde yapılandırmıştır. Belirlenecek eşik değeri aşacak tüm kurumsal finansman işlemlerimizi (proje finansmanı, kurumsal, ticari ve girişimci segment finansmanları) kapsamlı bir risk değerlendirmesinden geçirecek ve kararlarımızı çevresel ve sosyal olumsuzlukları en aza indirecek bir bakış açısı ile vereceğiz.

Ziraat Katılım ÇSRD’yi uygulamaya alarak gerek hissedarı gerek paydaşları için sorumlu gelir üretme prensibi ile uyumlu değer üretmeye ve Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğine daha çok katkıda bulunmaya kararlıdır.

Ziraat Finans Grubu’nun bir üyesi olan kurumumuz, dış koşulların arz edeceği risk ve fırsatları doğru yönetmeye ve her koşulda paylaşılabilir değer üretmeye devam edecektir.

S

Ziraat Katılım’ın sürdürülebilirlik ve ÇSY alanlarındaki gelecek planlarına dair neler paylaşmak istersiniz?

C

Katılım finans prensipleri, tüm paydaşlar için değer üretmeyi ve paylaşmayı öngören bir iş yürütme felsefesidir. Bu prensiplerinin sunduğu temeller ve ilkeler, sorumlu iş davranışını teşvik eden ÇSY ilkeleri ile büyük oranda örtüşmektedir. Spekülatif piyasa işlemlerine olanak tanımayan katılım finans prensipleri, kriz ve dalgalanma dönemlerinde kurumların gücüne güç katmaktadır.

Bu yönleriyle dayanıklılığı, sürdürülebilirliği ve uzun vadeli kalkınmayı destekleyen bir sistemdir.

2024 yılında yayınladığımız Sürdürülebilirlik Sukuk Çerçevesi’ni, orta vadede ÇSY bağlantılı katılım finans alanında atacağımız adımları ve büyüme hedeflerimizi destekleyecek önemli bir atılım olarak değerlendiriyoruz.

Dünyada hızla gelişmekte ve büyümekte olan İslami finans piyasasındaki varlığımızı ve iddiamızı yeni bir yörüngeye taşırken, yayınladığımız Sürdürülebilirlik Sukuk Çerçevesi; gerek bazını teşkil eden uluslararası standartları gerek Paris Anlaşması’nı, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı ve Türkiye Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı önceleyen yapısı ile SKA bağlantılı iş hacimlerimizi büyütmemiz ve pozitif etkimizi artırmamız sürecinde bize değerli bir kaldıraç sunacaktır.

S

İlk sürdürülebilirlik raporunuz kapsamında gerçekleştirdiğimiz söyleşimizi tamamlarken paydaşlarınıza iletmek istediğiniz kapanış mesajınızı alabilir miyiz?

C

ÇSY taahhütlerimizi güçlü bir şekilde gerçeğe dönüştürdüğümüz sürece, iklim krizi ile mücadele bağlamında yeni başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Paydaşlarımızla iş birliği içinde çalışmaya ve “Paylaştıkça Daha Fazlası” demeye kararlıyız.

İklim krizi ile mücadelede yürünecek yolun uzunluğu ve karşımıza çıkacak olası zorluklar bizi asla yıldırmamalıdır.

Ziraat Finans Grubu’nun bir üyesi olan kurumumuz, dış koşulların arz edeceği risk ve fırsatları doğru yönetmeye ve her koşulda paylaşılabilir değer üretmeye devam edecektir.

Sürdürülebilirlik performansımızı ele alacağımız yeni raporlarda buluşmayı diler, Ziraat Katılım’a gönülden destek veren tüm paydaşlarımıza değerli katkılarından ötürü teşekkür ederim.

Metin ÖZDEMİR
Genel Müdür